Herkese biraz USDT bulundurmasını öneriyorum.

Stablecoin ile ilgili düzenlemelerin ortaya çıkması, dünya finansal manzarasını sessizce değiştiriyor. En tipik örnek: "coin-hisse ticareti" artık hayata geçiyor, yani stablecoin sahibi olan kişiler doğrudan küresel hisse senedi piyasasına katılabiliyor, artık geleneksel hesap açma süreçleri ve ülke kısıtlamalarıyla sınırlı değiller.
Bu, bazı ülkeler için büyük bir zorluktur. Özellikle, kendi ülkelerindeki yatırım kanalları sınırlı olduğunda, örneğin emlak ve borsa cazip olmadığında, sermaye doğal olarak yeni çıkış yolları arar. Bu eğilimi zaten görebiliyoruz; örneğin, Hong Kong borsa bağlantısı ve yurt dışı ETF'leri sık sık primli işlem görüyor, bu da yatırımcıların dış piyasalara olan ilgisinin oldukça güçlü olduğunu gösteriyor.
Fonların aşırı dışa akışını önlemek için, düzenleyiciler harekete geçti - birçok yurtdışı aracı kurum, örneğin Futu ve Tiger'ın hesap açma izinleri geri alındı, bu "geleneksel kanalları" kapatmakta. Ancak şimdi, stablecoin + hisse senedi kombinasyonu yeni bir kanal açtı: sadece USDT gibi stablecoin'lere sahipseniz, "yerel kısıtlamaları aşarak küresel piyasalara yatırım yapabilirsiniz."
Sorun şu ki, stabil coinlerin doğası aslında dolara dayanıyor ve bu süreç büyük bir döviz çıkışına neden olabilir. Regülatörler için bu kabul edilemez, bu nedenle C2C, OTC gibi "Yuan'ın stabil coin ile değiştirilmesi" aşamalarında daha sıkı kısıtlamalar getirilmesi ve hatta ilgili girişlerin tamamen kapatılması beklenebilir.
Bu nedenle, mevcut politikalar tamamen sıkılaştırılmadan önce, kendinize belirli bir oranda stabilcoin rezervi hazırlamak, bir risk hedgeleme yöntemidir. Gelecekte bu yol tamamen kapandığında, ABD doları almak için tek yol banka kanalı olacaktır; bu da yıllık 50.000 dolarlık bir sınırla sınırlı, işlemleri karmaşık ve verimliliği düşük olacaktır.
Pencere süresi sürekli var olmayacak, biraz rezerv yapın, başınıza gelmeden hazırlıklı olmak, son dakika panik yapmaktan çok daha sakin.