Web3 Perspektifinde Şirketler ve Topluluklar Arasındaki Sinerji Yolu
Web3 alanında, Lego'nun başarı hikayesi bize değerli dersler sunuyor. Geleneksel bir oyuncak şirketi olarak, Lego topluluk yeniliğini kucaklayarak başarılı bir iş dönüşümü gerçekleştirdi ve hayran topluluğuyla etkileşiminde yeni bir büyüme ivmesi buldu.
LEGO'nun dönüşümü 90'ların sonlarında başladı. O dönemde şirket, toplulukla işbirliği yapma çabasıyla programlanabilir "brainstorm" setini tanıttı. Başlangıçta bazı endişeler olsa da, LEGO sonunda açık bir tutum benimseyerek kullanıcıların ürünleri özgürce modifiye etmelerine izin verdi. Bu karar, topluluğun yaratıcılığını ateşledi ve gelişen bir ekosistem oluşturdu.
2004 yılında, yeni CEO toplulukla işbirliğini daha da derinleştirdi. Lego, kıdemli oyuncuları ürün tasarımına dahil etmeye davet etti ve elçi ağı, sertifikalı uzmanlar gibi çok katmanlı bir topluluk katılım mekanizması kurdu. Aynı zamanda, tasarımları paylaşmaları ve fikirlerini ticarileştirme fırsatı bulmaları için kullanıcıları teşvik eden Lego Creative gibi platformlar da başlattı.
Bu açık iş birliği modeli Lego'ya büyük bir başarı getirdi. Satışlar sürekli artıyor, yeni ürün serileri sürekli olarak ortaya çıkıyor, marka etkisi önemli ölçüde artıyor. Daha da önemlisi, Lego sadık ve yaratıcı bir topluluk yetiştirdi, bu da şirketin en değerli varlıklarından biri haline geldi.
Lego'nun deneyimi, Web3 projeleri için önemli bir referans niteliği taşımaktadır. Web3 doğal olarak açık işbirliği genlerine sahip olsa da, birçok proje hala topluluğu etkili bir şekilde harekete geçirememiştir. Anahtar, gerçek bağlantılar ve etkileşimler kurarak topluluk üyelerinin aidiyet duygusu ve sahiplenme bilinci hissetmelerini sağlamaktır.
Elbette, Lego modeli de sınırlamalara sahiptir. Topluluk üyeleri gerçekten marka kontrolüne sahip değildir ve katkılar için net bir geri dönüş mekanizması eksiktir. İşte Web3 teknolojisinin devreye girebileceği yer burasıdır. Blockchain, kripto para gibi teknolojiler sayesinde daha açık, şeffaf bir işletme ve topluluk ortaklık ilişkisi kurmayı umuyoruz.
Gelecekteki marka inşasında, yalnızca teknoloji inovasyonuna odaklanmak yeterli olmayacak, aynı zamanda açık ve kapsayıcı bir kültürel ekosistem oluşturulmasına da dikkat edilmelidir. Sadece topluluğu gerçekten saygı göstermek ve güçlendirmek, Web3 döneminde büyük bir yenilik potansiyelini serbest bırakabilir. Şirketler ile topluluklar arasındaki sınırlar giderek belirsizleşecek ve birbirleriyle birleşerek karşılıklı fayda sağlayan yeni bir organizasyon biçimi oluşturacaktır.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
24 Likes
Reward
24
5
Share
Comment
0/400
ForumLurker
· 07-12 09:58
Topluluk bağlantısı YYDS~
View OriginalReply0
LiquidationWatcher
· 07-10 08:12
dikkat et fam... her iş birliği lego gibi hayatta kalmıyor... 2022'deki dolandırıcılıklardan hala travmatize oldum, yalan yok
View OriginalReply0
TradFiRefugee
· 07-09 10:30
Ne kadar güzel bir ekosistem olursa olsun, getiri oranı daha önemlidir.
Web3 çağında işletmeler ve topluluklar karşılıklı fayda sağlıyor: Lego örneği gelecekteki gelişmelere ışık tutuyor.
Web3 Perspektifinde Şirketler ve Topluluklar Arasındaki Sinerji Yolu
Web3 alanında, Lego'nun başarı hikayesi bize değerli dersler sunuyor. Geleneksel bir oyuncak şirketi olarak, Lego topluluk yeniliğini kucaklayarak başarılı bir iş dönüşümü gerçekleştirdi ve hayran topluluğuyla etkileşiminde yeni bir büyüme ivmesi buldu.
LEGO'nun dönüşümü 90'ların sonlarında başladı. O dönemde şirket, toplulukla işbirliği yapma çabasıyla programlanabilir "brainstorm" setini tanıttı. Başlangıçta bazı endişeler olsa da, LEGO sonunda açık bir tutum benimseyerek kullanıcıların ürünleri özgürce modifiye etmelerine izin verdi. Bu karar, topluluğun yaratıcılığını ateşledi ve gelişen bir ekosistem oluşturdu.
2004 yılında, yeni CEO toplulukla işbirliğini daha da derinleştirdi. Lego, kıdemli oyuncuları ürün tasarımına dahil etmeye davet etti ve elçi ağı, sertifikalı uzmanlar gibi çok katmanlı bir topluluk katılım mekanizması kurdu. Aynı zamanda, tasarımları paylaşmaları ve fikirlerini ticarileştirme fırsatı bulmaları için kullanıcıları teşvik eden Lego Creative gibi platformlar da başlattı.
Bu açık iş birliği modeli Lego'ya büyük bir başarı getirdi. Satışlar sürekli artıyor, yeni ürün serileri sürekli olarak ortaya çıkıyor, marka etkisi önemli ölçüde artıyor. Daha da önemlisi, Lego sadık ve yaratıcı bir topluluk yetiştirdi, bu da şirketin en değerli varlıklarından biri haline geldi.
Lego'nun deneyimi, Web3 projeleri için önemli bir referans niteliği taşımaktadır. Web3 doğal olarak açık işbirliği genlerine sahip olsa da, birçok proje hala topluluğu etkili bir şekilde harekete geçirememiştir. Anahtar, gerçek bağlantılar ve etkileşimler kurarak topluluk üyelerinin aidiyet duygusu ve sahiplenme bilinci hissetmelerini sağlamaktır.
Elbette, Lego modeli de sınırlamalara sahiptir. Topluluk üyeleri gerçekten marka kontrolüne sahip değildir ve katkılar için net bir geri dönüş mekanizması eksiktir. İşte Web3 teknolojisinin devreye girebileceği yer burasıdır. Blockchain, kripto para gibi teknolojiler sayesinde daha açık, şeffaf bir işletme ve topluluk ortaklık ilişkisi kurmayı umuyoruz.
Gelecekteki marka inşasında, yalnızca teknoloji inovasyonuna odaklanmak yeterli olmayacak, aynı zamanda açık ve kapsayıcı bir kültürel ekosistem oluşturulmasına da dikkat edilmelidir. Sadece topluluğu gerçekten saygı göstermek ve güçlendirmek, Web3 döneminde büyük bir yenilik potansiyelini serbest bırakabilir. Şirketler ile topluluklar arasındaki sınırlar giderek belirsizleşecek ve birbirleriyle birleşerek karşılıklı fayda sağlayan yeni bir organizasyon biçimi oluşturacaktır.