Mevcut karmaşık ekonomik ortamda, Amerikan borsa şaşırtıcı bir dayanıklılık sergiliyor. Bazı ekonomistler Trump'ın gümrük tarifeleri politikasının olası olumsuz etkileri konusunda uyarılarda bulunsa da, finansal dev Morgan Stanley hâlâ Amerikan borsası konusunda iyimser bir tutum sergiliyor. Bu yatırım bankası, önümüzdeki yıl için S&P 500 endeksinin %7 ila %9 oranında bir getiri sağlamasını bekliyor. Bu iyimser beklentinin arkasında üç ana itici güç bulunuyor.

Öncelikle, yatırımcıların ekonomik durgunluk belirtilerinden ziyade şirket kârlılığına daha fazla odaklandığı görülüyor. Bu yılın Nisan ayında Trump'ın ilk gümrük tarifesi önlemlerini başlatmasından bu yana, ekonomistler ABD'nin yıllık GSYİH büyüme tahminini %2.3'ten %1.5'e revize ettiler. Ancak, Standard & Poor's 500 Endeksi son dört ayda %28'den fazla bir artış gösterdi. Bu, yatırımcıların işgücü piyasasındaki zayıflık, tüketim yavaşlaması ve imalat ile hizmet sektöründeki enflasyon baskıları gibi faktörlerden etkilenmediğini göstermektedir. JPMorgan analizi, traderların şirket kârlarının dayanıklılığına ve gelecekteki ekonomik toparlanma potansiyeline daha fazla önem verdiklerini düşünüyor, bu da piyasanın makroekonomik zayıflık belirtilerini göz ardı edebilmesinin başlıca nedeni.

İkincisi, mevcut mali rapor sezonunun göz alıcı performansı, borsa için bir başka katalizör haline geldi. Şu ana kadar, Standard & Poor's 500 endeksi bileşenlerinin %80'inden fazlası ikinci çeyrek mali raporlarını açıkladı. Bunların arasında, %82'sinin karı beklentilerin üzerinde, %79'unun ise geliri beklentilerin üzerinde gerçekleşti ve bu, 2021'in ikinci çeyreğinden bu yana en iyi performans olarak kaydedildi. Wall Street daha önce yıllık kâr artışının %5'ten az olacağını öngörüyordu, ancak şimdi endeksin %11'lik bir artışa ulaşması bekleniyor, bu da piyasanın boğa eğilimini daha da pekiştiriyor.

Son olarak, büyük işletmelerin tarifelere karşı daha güçlü bir dayanıklılık gösterdiği ortaya çıkıyor. JP Morgan'ın analizi, piyasanın Trump ticaret politikası altında kazananları ve kaybedenleri yeniden değerlendirdiğini ve buna göre değerlemeleri ayarladığını belirtiyor. Büyük işletmeler, ölçek avantajları ve kaynakları sayesinde genellikle tarifelerin getirdiği risklerle daha iyi başa çıkabilmekte ve bunları hafifletebilmektedir.

Ekonomistlerin ABD ekonomisinin geleceği konusunda temkinli bir tutum sergilemesine rağmen, borsa performansı başka bir hikaye anlatıyor gibi görünüyor. Yatırımcı güveni, şirketlerin kârlılığı ve büyük şirketlerin uyum sağlama yetenekleri, ABD borsa hareketlerini destekleyen temel unsurları oluşturuyor. Ancak, piyasa katılımcılarının küresel ekonomik durumun gelişimini ve ticaret politikalarının olası uzun vadeli etkilerini yakından takip etmeleri gerekiyor.